19 Ocak 2011 Çarşamba

M. AKİF

Atsız

Akif, şair, vatanperver ve karakter adamı olmak bakımından mühimdir. Şairliğine kimse itiraz edemez. Onun oldukça bol manzum eserleri arasında öyle parçalar vardır ki Türk edebiyatı tarihinde ölmez mısralar arasına girmiştir.

Vatanperverliği, tam ve tezatsız bir vatanperverliktir. Akif, sözle vatanperver olduğu halde fiille bunu tekzip edenlerden değildi. Vatan-perverane şiirler yazdığı halde en sefil bir namert ve en rezil asker kaçağı hayatı yaşayanlar henüz ara-mızda bulunduğu için Akif'in vatan-perverliği yüksek bir değer kazanır.

Karakter adamı olmak bakımından ise Akif eşsizdir. 0, daima bulunduğu kabın şeldini alan bir mayi veya cıvık bir halita değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden katı bir cisimdir.

İslamcı olmasını kusur diye öne sürüyorlar. İslamcılık dünün en kuvvetli seciyesi ve en yüksek ülküsü idi. Bugünkü Türkçülük ne ise dünkü îslamcılık da o idi. Esasen İslamcılık Osmanlı Türklerinin millî mefküresiydi. On dördüncü asırdan beri Türklerden başka hiçbir müslüman millet, ne Araplar, ne Acemler, ne de Hintliler İslamlık mefküresi gütmüş değillerdir. Bir Osmanlı şairi olan Akif'te millî mefküre kemaline ermiş, fakat yeni bir millî mefkürenin doğuş zamanına rastladığı için geri ve aykırı görünmüştür.

Mazide yaşayanların fikir ve mefküreleri bize aykın gelse bile onları zaman ve mekan şartları içinde mütalea ettiğimiz zaman haklannı teslim etmemek küçüklüğüne düşmemeliyiz.
Çanakkale şehitleri için yazdığı şiir kafidir. Başka söz istemez...

Akif inandı, dönmedi ve öyle öldü.

(Hüseyin Nihâl Atsız)
(Kızılelma. 1947, Sayı:9)
ORKUN • Kasım 1999 • 21. Sayı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder