18 Mart 2015 Çarşamba

Çanakkale





CANAKKALE

“Soyle arkadasim” dedi Anadolulu Mehmet
Yanibasinda ki Anzak erine
“Nerelerden kopup gelmisin
Neden cokmus bu mahsunluk uzerine”
“Dunyanin obur ucundan” dedi gencecik Anzak
“Oyle yazmislar mezar tasima
Dogdugum yerler oylesine uzak
Ortundugum topraksa gurbet bana”

“Dert edinme arkadasim” dedi Mehmet
“Degil mi ki yurdumuzun koynundasin ilelebet
Sende artik bizdensin
Sende bencileyin bir Mehmet”




Canakkale topraginin
Ustu cennet alti mezar
Kavga bitmis mezarlarda
Kaynas olmus yiten canlar
“Ya sen” dedi Mehmet
Oyun cagindaki Ingiliz erine
“Yasin ne senin kardes
boylesine erken buralarda isin ne”

“Yasim sonsuza dek on bes”
dedi ufak tefek Ingiliz eri
“Koyumde askercilik oynar
costururdum trompetle bizimkileri

Derken kendimi cephede buldum
Oyun muydu gercek miydi anlamadan
Bir sahici kursunla vuruldum
Sustu boynumdaki trompet

Son verildi boylece oyundan bozma isime
Gelibolu’da bana bir yer kazildi
Mezar tasima ‘Onbesinde trampetci’ yazildi
Oykum de kunyem de bundan ibaret...”




Yagmur yagiyordu usul usul topraga
Gozyaslari duserek ustune sanki
Damla damla agliyordu uzaktan uzaga
Sahibini yitiren bir trompet
“Ya sizler” dedi Mehmet
Dunyanin dort kitasindan
Mezar dolusu erlere
“Hangi ruzgar savurdu sizleri
bu bilmedigiz yerlere?”

Kimi Ingiliz’di kimi Iskoc
Kimi Fransiz’di kimi Senegalli
Kimi Hintli kimi Nepalli
Kimi Avustralya’dan Yeni Zellanda’dan Anzak
Gemiler dolusu asker
Her biri niye geldiginden habersiz
Gelibolu’nun oya gibi koylarindan sizarak
Tirmanmislardi daga bayira
Siper siper yara gibi yarilan toprak
Mezar olmustu savas ardindan onlara

Kiminin burada yattigi sanilir
Kiminin adi bilinse de mezari bilinmez
Kiminin de mezar tasinda
On alti,on yedi on sekiz yasinda
Ebedi istirahate cekildigi yazili
Canakkale topraklarinda
Her birinin erken biten yasam oykusu
Eski yazitlar gibi taslara boyle taslara boyle kazili
“Anlamaz miyim”dedi “halinizden kardesler”
adina yazili tasi bile olmayan asker
Anadolulu Mehmet



“Bende yuzyillarca yaban ellerde
Neyin ugruna bilmeden can vermisim
Kendi yurdum ugruna can vermenin tadina
Ilk kez Canakkale’de ermisim

Ugrunda can verdikce vatanlasti ancak
Ekip bictigim padisah mulku toprak
Degil mi ki sizler alamazsaniz bile
Bu topraklar almis sizleri basmis bagrina
Sizlere de vatan sayilir artik Canakkale...”

Canakkale topraginin
Ustu cennet alti mezar
Kavga bitmis mezarlarda
Kaynas olmus yiten canlar




Bir garip savasti Canakkale Savasi
Kizistikca kizginligi dindiren
Ara verdikce atese dusmani kardese
Donduren bir savas
Kiyasiya bir savasti
Ama saygi ureten bir savas
Yaklastikca birbirine
Karsilikli siperler
Gonullerde yakinlasti
Dustukce vurusanlar topraga
Dostlar gibi kaynasti

Savas bitti
Olenler kaldi saglar gitti
Koylu koyune dondu evli evine

Kir cicekleri geldiler akin akin
Cekilen askerlerin yerine
Yaban gulleri dag laleleri papatyalar
Kilim kilim yayildilar topraga
Siper siper
Topragin savas yaralarini orttuler
Koyunlar koruganlari yuva yapti kendine
Kuslar dondu gokyuzune kursunlarin yerine
Cicegiyle yemisiyle yesiliyle
Silah yerine sapan tutan elleriyle
Geri aldi savas alanlarini doga
Can geldi topraga silindikce kan izleri




Yeryuzunde cennet oldu oylece
O cehennem savas yeri

Simdi Canakkale Gelibolu
Bahce bahce
Ulke ulke
Mezar dolu

Ustu cennet alti mezar
Canakkale topraginin
Kavga bitirmis mezarlarda
Kaynas olmus yiten canlar
“Huzur icinde uyusun”
Vurustuklari topraklarda
Kavgadan kinden uzakta
Yanyana dostca yatanlar
                    BULENT ECEViT

3 Mart 2015 Salı

Höl Oyunu

BÜNYAN VE AKKIŞLA’DA SOPA VE TAŞLA OYNANAN OYUNLAR
Hasan YÜKSEL – Saim DELİGÖZ
HÖL OYUNUi
Bu gün dünyanın bir çok yerinde oynanan Golf’un ve İngiltere at üzerinde sopa ile oynanan Polo oyununun çıkış kaynağı eski Türk oyunları olabilir. Bir çoğu Orta Asya ya uzanan oyunların bir kısmı günümüzde hala oynanmaya devam etmektedir. Akkışla yöresinde daha çok büyüklerin oynadığı Höl oyunu ile Bünyan’da büyüklerin ve çocukların oynadığı Lodak oyununun, bu gün yaygın şekilde oynanan Golf’un atası olduğunu düşünmek hiçte yanlış olmaz.
Akkışla ilçesi ile Gömürgen, Ganişeyh, Kululu köylerinde, yaylalarda koyunculukla uğraşan kişilerin oynadıkları bir oyundur. Müsabaka şeklinde oyunu iyi bile kişiler seçilerek, araya bir bahis konularak oynanır. Bahis, eskiden yaylalarda gezen çerçilerden alınan ceviz sucuğu, lokum, hanlıp (keçi boynuzu), leblebi-çerezine olur ve oyunun bitiminde muhabbetli bir şekilde yenilirdi.
Oyun şu şekilde oynanır: Taraflar, üçer veya beşer kişilik iki takım halinde, aralarında eşleşir. Gurupların ellerinde alt tarafları topuz şeklinde değnekleri ile "Höl" ismi verilen çok yuvarlak (yumurta büyüklüğünde), ağırlığı olan bir taş bulunur. Oyun alanı en az 20 - 10 m genişliğinde düz bir alandan oluşur. Taraflar kendi alanlarını belirledikten sonra, hölün gireceği genişlikte her oyuncunun kendisine ait höl yuvaları eşilir. Tüm bu hazırlıklar yapıldıktan sonra belirlenmiş olan taraflardan biri oyuna başlar. Herkes ortada bulunan hölü, rakip oyuncuların höl yuvasına sokmaya çalışır. Karşı tarafta hölü durdurarak yuvaya girmemesine uğraşır. Hölü rakibinin höl yuvasına sokan taraf bir puan alır.
Höl oyununun belli bir süresi yoktur. Ortaya belli bir sayı konulur. Bu sayıyı bulan taraf oyunu kazanır. Oyun beşer sayıyla iki devreli veya 20 sayıyla bir devreli olacak şekilde oynanır.
Oyun bazen ceza usulünde de oynanır. Oyunda yenilen tarafa o günkü işleri yapma cezası verilir. Bu cezalar; koyunun içme suyunu kuyudan çekmek veya koyunları sağmak şeklinde olur.
Bu gün oynanan bu oyunların bir çoğunun geçmiştede oynandığına inanıyoruz. Cinsiyet ayrımının hiçbir zaman yapılmadığı eski Türkler’de kadın hukuk bakımından erkekle eşitti. Çok eski devirlerde bile Türk kadınları, erkeklerle beraber futbol, golf, ve poloya benzer top oyunları oynuyorlardıii.
Günümüzde çok yaygın bir biçimde oynanan ve batının sahip çıktığı “Golf” oyununun benzeri sayılan bu oyun ve lodak oyunu ile Anadolu’da bu tarzda oynanan başka adlardaki oyunların geçmişi ve çıkış kaynağı hakkında uzun bir araştırma yapmak ilginç olacaktır.
LODAK OYUNU
Höl oyununa benzeyen fakat değişik bir şekilde oynanan bir oyuna, "lodak" ismiyle Bünyan ilçemiz de rastlıyoruz.
Oyunun oynanış şekli şu şekildediriii. Oyuna ismini veren yuvarlak, ağaç veya taştan yapılmış "Lodak" adı verilen bir taş ile her oyuncuya ait alt tarafı çengel şeklinde eğilmiş "çöngeli sopa" veya topuz şeklinde olan "topuzlu sopa" bulunur.
i Kaynak Kişi: Ali Yılmaz’dan derlenmiştir.
ii Necdet Sevinç, Eski Türkler’ de Kadın Ve Aile, İstanbul, 1987.
iii Seyit Burhanettin Akbaş, Bünyan ve Yöresi Halk Edebiyatı Folklor Ve Etnografyası, Kayseri,1994.