8 Temmuz 2014 Salı

Şaşırtan Davranışlar

Platon'a iki soru sormuşlar.

Birincisi ; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir ? "

Platon tek tek sıralamış :
- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler... 
- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler...
- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar...
- Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...

Sıra gelmiş ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun?"
Bilge yine sıralamış ;

- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi "sevilmeye" bırakmaktır...

- Önemli olan; hayatta "en çok şeye sahip olmak" değil, "en az şeye ihtiyaç duymaktır.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

İki ders

TEKNOLOJİ SEVGİNİN YERİNİ TUTAMAZ

MUHAMMED ALİ KILEY'İN DERSİ

En güzeli ararken!...

Bir kasabada çok güzel bir kız yaşarmış.
Her yerden isteyenleri gelirmiş ama kız hiç kimseyi beğenmezmiş ve kimsenin teklifini kabul etmezmiş.
Kızla aynı kasabada yaşayan birde genç varmış oda kızı çok severmiş ve kıza görücü göndermiş, kız bu gencin teklifini de kabul etmemiş.Bunun üzerine genç çok üzülmüş ve o kasabayı terk etmiş başka şehre gitmiş.
Aradan yıllar geçmiş ve delikanlı doğduğu toprakları özlemiş.
Yıllar sonra doğduğu kasabaya dönmüş.
Sabah uyandığında aklına yıllar önce evlenmek istediği, kasabanın güzel kızı gelmiş.
Otelden çıkmış ve gördüğü yaşlı bir adama kızı sormuş.
Yaşlı adam az ilerde güzel bahçe içinde bir ev göstermiş, kızın orada oturduğunu söylemiş.
Delikanlı kızın nasıl biriyle evlendiğini merak etmiş.
Bir köşede beklemeye başlamış, bir müddet sonra kızı yaşlıca pekte hoş görünmeyen bir adamı yolcu ederken görmüş.
Üstelik zengin bir adam da değilmiş.
Adam gittikten sonra delikanlı kapıyı çalmış, kendini tanıtmış.
Sonra niye bu adamla evlendiğini kıza sormuş
Kız söylerim ama bir koşulla demiş.
Delikanlıyı evin arkasında büyük bir gül bahçesine götürmüş.
Bu bahçenin en güzel gülünü bana getirirsen sana niye bu adamla evlendiğimi söyleyeceğim demiş.
Ama asla geri yürümek yok bahçede, arkana bakmak yok en güzel gülü istiyorum sadece demiş.
Delikanlı memnuniyetle demiş ve girmiş bahçeye.
Çok güzel sarı bir gül görmüş karşısında tam elini güle uzatmışken, az ötede pembe bir gonca görmüş.
Ona uzanırken gözüne kadife kırmızı bir gül ilişmiş.
Derken birde bakar ki bahçenin sonuna gelmiş.
Kıza verdiği söz aklına gelmiş ve geri dönememiş.
Mecburen bulduğu alelade, hatta solmaya yüz tutmuş bir gülü mahcup bir şekilde kıza götürmüş.
Kız gülü görünce gülümsemiş.
Delikanlıya bilmem aldın mı cevabını demiş.
Herzaman daha iyisini bulmak isterken omur geçer ve sen en son bulduğuna razı olmak zorunda kalırsın.
Bu yüzden gençlik gitmeden elindekiyle yetinebilmeyi öğrenmek gerekir...

x

3 Temmuz 2014 Perşembe

İki derin görüntü

Kızılderililer çadırın içinde konuşuyorlar
Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
grey Çok Güzel Bir Kızılderili Hikayesi (İki Simge) ve Kızılderili Resimleri
kızılderililer

Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.
- “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”
- “Neyin simgesi” diye sordu çocuk.
- “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
- “Peki” dedi. “Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.
“Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!”