30 Haziran 2009 Salı

Hizmet eden misiniz, yoksa edilen mi?

Ahmed ŞAHİN
Sohbetler

Hizmet eden misiniz, yoksa edilen mi?
Mühim, hatta müthiş bir soru: Siz hizmet eden misiniz,yoksa hizmet edilen mi? Evet, cevabını istediğimizsoru budur. Lütfen söyleyin Hizmet eden misiniz, yoksahizmet edilen mi? Hangisinden zevk alıyor, mutlulukduyuyorsunuz?Yoksa, ben büyük adamım, hizmet küçüklerin işidir. Benhizmet etmem, bana hizmet edilir diyenlerden misiniz?Hizmet edenlerin karşısına geçip seyirci kalanlardanmı oluyorsunuz? Kendinizi kontrol ettiniz mi hiç?Yeriniz, rolünüz hangisinin yanında ve içinde? Hizmetedenlerin mi, yoksa edilenlerin mi içindesiniz?İsterseniz bir de Allah Resulü Efendimiz (sas)'ebakalım. Hizmet edenlerin mi, yoksa edilenlerin miiçinde olmayı tercih etmektedir görelim.Bir savaş dönüşünde mola verilmiş, öğle yemeğihazırlamak isteyen ashab kesecekleri koyunun hizmetinikonuşuyorlar.Biri, ben koyunu getireyim, öteki ben de keseyim, birbaşkası da et hazırlamada görev alayım, derken AllahResulü de oturduğu yerden kalkıyor ve şöyle diyor:Ben de ötelerden odun toplayıp da ateşi yakayım.Diyorlar ki:Haşa, yâ Resulallah! Siz oturun, biz hizmetin hepsinide yapar huzurunuza getiririz!Şöyle buyuruyor Allah Resulü:Bilirim ki siz bütün hizmeti yapar, ayağımagetirirsiniz. Ancak ben başkaları hizmet ederken,seyirci kalmak istemem. Ben de hizmet edenler arasındayerimi almayı tercih ederim. Seyirci kalmak bana ağırgelir. Hizmet etmek mutluluk verir.İşte Allah Resulü hizmet edilen değil de eden olmayıböyle tercih ediyor, tüketen değil de üretenden olmayıböyle ibretimize sunmuş oluyor.Nitekim bir adam hakkında konuşulurken biri şöylebağladı sohbeti. Dedi ki:Ben onunla hacca gittim, çok ibadet eden birisidir.Her konaklamada hemen namaza durur, çok ibadet ederdi.Efendimiz şöyle sordu:Her konaklamada ibadet ederdi de devesinin yemini,suyunu kim verir, kendisinin hizmetini kim yapardı?Dedi ki:Hizmetini biz yapardık.Efendimiz burada da tarihî sözünü şöyle söyledi:Demek ki siz ondan çok ibadet etmişsiniz! Çünkü o,hizmet edilenlerden olmuş, siz ise hizmet edenlerden.Bu konuda en çarpıcı bir misal de meşhur Bağdat vaiziYahya bin Muaz'ın kardeşine söylediklerinde. Mekke'demücavir kalan kardeşi gönderdiği mektubunda der ki:Mekke'de durumum çok iyi. Bir de hizmetçim var, banaçok iyi hizmette bulunuyor.Hicri 235'in ünlü vaizi kardeşine gönderdiği cevabındaşöyle ikazda bulunur:Hizmet edilen olmakla iftihar etme de hizmet edenolmakla iftihar et. Zira hizmet edilmek Allah'amahsustur. Hizmet etmek de kula mahsustur. Sen Allah'amahsus sıfatla muttasıf olmayı düşünme de kula aitsıfatla muttasıf olmaya çalış.Misalleri burada kesiyor, kendimize sorular soruyoruz.Bizim halimiz nasıl, durumumuz nedir? Hizmet etmeyi mitercih ediyoruz, yoksa hizmet edilmeyi mi? Allah'amahsus sıfat mı, yoksa kula mahsus sıfat mı?Diyelim ki çevremizde maddeten, manen hizmete ihtiyaçvardır. Bizim durumumuz nedir bu konuda? Bunları hepbaşkaları yapacak, hizmet onların borcu, bizim değil,der gibi bir ilgisizlik içinde miyiz?Yoksa biz de, karınca kararınca ya fiilen, ya fikrenhizmetin ucundan bucağından tutmaya çalışıyor, hizmetedilen değil de eden makamına mı yükselmeyi tercihediyoruz? Bence bu konu düşünmeye değer. İsterseniz siz de birdüşünün.Hizmet edenlerden misiniz, yoksa edilenlerden mi?Seyredenlerden misiniz, yoksa yük altına girip omuzverenlerden mi? Yoksa size hep hizmet edilmeli, siz hiç hizmetetmemeli misiniz, sizin böyle bir ayrıcalığınız mıvar? Allah'ın özel kulu musunuz? Gelin biraz düşünelim.
a.sahin@zaman.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder