11 Mart 2010 Perşembe

NAMIK KEMAL

Değerli Dostlar; Namık Kemal Midilli'de sürgünde iken mutasarrıf olarak buraya tayin edilen Rauf Bey, şairden devlet memurlarıyla ilgili bilgi ister ve Namık mKemal herkesle ilgili bilgi toplar ve mutasarrıfa takdim eder. Namık Kemal'in mizahi üslubuyla bu bilgilerden bir kısmını, hoşuma gittiği için aktarmak istedim. Devletin nasıl yıkıldığını göstermek bakımından da bir ibret olacak bilgilerdir. "Arizemi takdim eden tahrir-i emlak katibi Hüseyin Hilmi bendeleridir ki cezirede yazı yazanların cümlesine faiktir." "Asakir-i şahane kaymakamı İslam Efendi'ye iltifat buyurulacak idi. ....Bekir Paşa fırkasının dümdarlığını ihtiyar ile, üç taburla yirmi altı tabur düşmana mukavemet etmişti. Çetrefil bir Arnavut ise de söz anlar, hamiyetli, irtikap düşmanı biridir."Muhasebeci efendinin, bir de silahı olsa, yol kesenlerden sayılabilir. Aşar ihaleleri, asker idaresi gibi şeylerde edilmedik fenalık yoktur." "Hakim efendi, Çamlıbel veyahut Kalabaka derbentlerinin birinde bulunmak iktiza ederken, sevk-i kaza ile, nasılsa buralara düşmüş! Alışverişinde en büyük silah kuvveti davaları karıştırmaktır..." "Mevlevi şeyhi efendi hazretlerinin hali, muhasebeci ve kadı efendilere rahmet okutur derecededir...Asker için yaptırılan hırkaların pamuğunu, astarını çaldı! Tekkenin bahçesinden çıkardılar. Oturduğu eve, vakıftan masraf ederek, su getirtti..." "Tabur ağası, Gazi Osman Paşa taslağı bir şey olarak, haydut takibine gönderilir ise, mühim noktaları tuttuğundan bahseder. Güzel para çalar! Korkak olmasa, zararsız cellatlık eder! İnsan suretinde yaratılmış büyük bir ayıdır." "Müftü efendi zekidir, fakat ahlakına itimat olunmaz..." "Tercüman Nikolaki, izalesi vacip bir habistir..." "Sandık emini, sandık içine düşmüş farelerden maduttur..." "Tercümanların, memleketin hemen her tarafında olduğu gibi, burada da cümlesi erazil-i meşhuredendir..." "Hıristiyan muteberleri içinde Mihatili'den başka şayan-ı itibar bir fert yoktur. Öbürleri mesheben İsevi iseler de fıtraten, alelumum Çingenedirler." İşte Osmanlı'nın son dönemlerinde memur, din adamı, tekke şeyhi, müslüman, hıristiyan ... halkın durumu. 1920 öncesini asr-ı saadet zannedenlere ithaf olunur. Selam ve muhabbetle...
Vahit Türk'e teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder