12 Eylül 2013 Perşembe

Atatürk Nasıl Bir Önderdi?

 

Atatürk’ün kişisel özelliklerinden biri de önder olmasıdır. Gerek 
askerliğinin, gerek devlet adamlığını hep başarılar içinde 
geçmesinin bir nedeni de çok iyi bir yönetici ve önder 
olmasıdır. Yöneticiliği etkileyicidir. İnsanları etki altına alma 
sanatını çok iyi uygular. Bunu yaparken de bağlı kaldığı kural, 
dürüstlüktür.”Birbirimize hep hakikati söyleyeceğiz. 
Felakat ve saadet getirsin, iyi veya fena olsun daima 
hakikatten ayrılmayacağız .” Hayatta en fena şey 
riyakârlıktır. Hakikat ne olursa olsun riyakârlar onu temizlik ve 
saflık kisvesine bürünerek saklamaya çalışırlar ki bu 
büyük bir tehlikedir.” 

Atatürk, yönetirken işte bu esaslara bağlıdır. O ayrıca
verdiği karaları sonuna kadar uygular Büyük kararlar vermek 
kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek 
lazımdır. Mustafa Kemal ayrıca uygulanamaz nitelikte karar da 
vermez o bunu çok iyi bilir ve şöyle der:“Benin her emrim 
yapılır; çünkü benden yapılmayacak emirler çıkmaz.” 
Nutukta yer alan şu sözlerini kendine sürekli olarak rehber 
yapmıştır. “ Hayat demek mücadele çarpışma demektir. 
Hayatta muvaffakiyet mutlaka mücadelede 
muvaffakiyetle mümkündür. Bu da manevi ve maddi 
bakımdan kuvvete kudrete dayanır bir niteliktir.” 
Kendi dehasında bu kuvvet ve kudret mevcut 
olduğundan hep başarıyı düşünmüş ve sağlanmıştır.



Onda hemen hemen bütün önderlerde görülen gurur ve
kendini beğenmişlik kesinlikle yoktu. Şöyle diyordu. 
”Bir adam ki büyük olmaktan bahseder benim hoşuma 
gitmez bir adam ki memleketi kurtarmak için evvela 
büyük adam olmak lazımdır der ve bunun için bir de 
örnek seçer onun gibi olmayınca memleketin 
kurtulamayacağı inancında bulunur bu adam değildir. 
Gerçekte ihtirassız büyük bir iş meydana getirilmez 
Fakat onun herhalde millet yolunda bir hizmet 
gayesinde yönelmiş olması lazımdır. 
Başkan olan kimsenin milletin ülküsüne göre hareket 
etmesi ve milletin psikolojisini bildikten sonra o 
milletin eğilimine göre uyması gerekir.

Atatürk’ün en belirgin özelliklerinden biri de budur.
Onun ben yaptım ben kazandım ben başardım gibi 
kendisini övücü sözler söylediği görülmemiş Tam tersi 
yaptıklarını hepsini millete mal etmiş Türk milleti başardı, 
demişti. Zaferden sonra Ankara’ya geldiğinde kendisini 
coşkun törenlerle karşılayan içtenlikle kutlayan halka 
verdiği söyleve Türk askerine şükranlarını bildirerek 
başlamış Vatanın kurtuluşu kazanılan zaferler 
Türk ordusu ile büyük Türk milletinin gösterdiği 
kahramanlık ve fedakârlık eseridir, diye 
sözlerine son vermiştir.



Bir insan ata bu kadar mı yakışır?

Mustafa Kemal gösterişten hoşlanmayan gerçek bir
halk adamıdır kendisini bütün varlığı ile memleket 
ve millet işlerine adamıştır. Milletin kendisine verdiği 
serveti olduğu gibi yine millete vermiştir. Öyle ki 
bu servetin mirasçılarına geçmemesi için özel bir 
kanun çıkartmıştır Bu dünya tarihinde hiçbir devlet 
adamında görülmeyen bir davranıştır. Onun 
dünya tarihinin seçkin birkaç adamı arasında yer alması 
biz Türkler için bir mutluluk ve kıvanç kaynağı olmalıdır.

Kaynak: www.ataturkinkilaplari.com 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder