16 Ocak 2012 Pazartesi

DOST DEDİĞİN


Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var,
sende ki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost,
hakikisi belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki.
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,

Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı,
şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,
çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala
hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı
delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı,
sevdiği dostlarını!!!
Ne çare,
hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...

Babasına dönerek;
haklıymışsın baba der.
Dost yokmuş bu dünyada
ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der,
benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda
bir kere de git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter,
çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna.
Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler
adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye
dikerler sarımsak...

Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş'
diye konuşunca,
Babası; 'daha erken,
o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na,
çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat,
hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak,
dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana.
Genç adam,
aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır
dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden
basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana,
biz satmayız Sarımsak tarlasını
böyle iki tokada!!!!!

Sevilecek biri olmadığın
zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın
zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda
bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin; fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde
Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında
seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmalı;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki
ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan
daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı…
MEVLANA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder